Bu film, kısmen biyografik bir yapıda olup, Frank Lucas adlı Harlem uyuşturucu lordunu çökertme görevi verilen New York City'deki bir dışlanmış polisi konu alıyor. Gerçek hayatından esinlenerek oluşturulan karakter Frank Lucas, uyuşturucu ticaretinde yeni ve acımasız bir dönem başlatan hasta ruhlu bir adamdır. New York'un en karanlık sokaklarında faaliyet gösteren bu karmaşık karakter, hikayenin önemli bir parçasıdır.
Dışlanmış bir polisin gözünden New York'un uyuşturucu dolu dünyasının çıplak bir tasviri olan film, izleyiciyi tam bir duygu tufanına sürüklüyor. Bu polis, en derin korkularını, beklentilerini ve insan doğasının karanlık yüzünü açığa çıkarıyor. Özellikle film, suç dünyasının en karanlık yanlarını ve onun çözülmesi gereken karmaşıklığını vurguluyor.
Lucas'ı durdurma görevini verilen dışlanmış polis, Lucas'ın hızla değişen ve karmaşık uyuşturucu imparatorluğunu çökertmeye çalışırken geleneksel yöntemleri reddeder. Ancak, yaşadığı türlü çatışmalar ve çelişkiler, görevini yerine getirme şeklini ve sonucunu belirler. Ayrıca, Lucas'ın çevresindeki insanların, toplumun ve kendi kişisel yaşamının karmaşıklığını da öğrenir.
Bu film, bir yandan Lucas'ın yükselişi ve düşüşünü anlatırken, diğer yandan da bir polisin suçla olan savaşını ve bu savaşın sonuçlarını ele alıyor. Kısmen biyografik yapısı ile izleyiciye gerçekçi bir bakış açısı sunarken, uyuşturucu ticareti ve suç dünyasının karanlık yüzünü sergileyerek, insanların gerçeği görmelerini sağlıyor.
