Büyük Buhran döneminde geçen bir hikaye konu alınmış. Kendini birdenbire belki de kendi kızı olabileceğini düşündüğü genç bir kızla birlikte bulan bir dolandırıcının hayatını ele alıyor. Farklı yaşamlarının ve durumlarının çelişkisine rağmen ikisi, tahmin edilmez bir ortaklık kuruyor. Filmin başından sonuna kadar, bu garip ortaklığın nasıl şekillendiğini ve bu süreçte nasıl bir bağ kurduklarını görüyoruz.
Bu durum, her iki karakterin de hayatını tamamen değiştiriyor. Dolandırıcının, sadece kendi çıkarlarına hizmet eden bencil ve duygusuz bir adam olarak tanıtılmasına rağmen, genç kızın hayatına girmesiyle yavaş yavaş değiştiğini görüyoruz. Kızıyla olan ilişkisi, ona hayatta gerçekten önemli olan şeylerin ne olduğunu gösteriyor. Bu da izleyiciye, insanların zaman içinde değişebileceği ve ikinci bir şansı hak ettiği mesajını veriyor.
Filmin diğer yönü ise genç kızın gözünden anlatılıyor. Kendini bir dolandırıcının ortağı olarak bulan bu genç kız, hayatta kalma ve büyüme konusundaki zorlukları öğreniyor. Ancak aynı zamanda da dolandırıcının aslında ne kadar insana benzeyebileceğini ve herkesin hikayesinin olduğunu keşfediyor.
Sonuç olarak, filmin sadece bir dolandırıcının ve genç bir kızın hikayesi olmadığını söyleyebilirim. Aynı zamanda insanların zor zamanlarda nasıl dönüştüğünü ve farklı durumlardaki insanların birbirlerine nasıl yardımcı olabileceğini de anlatıyor.
