Babaannem

Ebeveynlerinin vefatının ardından 20 yaşındaki Mehmet ve büyükannesi, şok edici bir gerçekle yüz yüze gelirler. Gerek maddi sıkıntılar, gerekse yaşadığı büyük yıkım sonrasında derin bir depresyon ve öfke ile boğuşan Mehmet, hayatına son verme girişiminde bulunur. Fakat büyükannesi sayesinde, belki de hayatının en zorlu döneminde, yeniden sağlığına kavuşur. Bu özetten hareketle, filmde Mehmet'in hayatındaki dramatik dönüşümün hikayesinin etkileyici bir şekilde anlatıldığına şahit oluyoruz. Ebeveynlerini kaybetmenin acısını ve bu yaşta yaşanan maddi zorlukları bir arada yaşayan bir karakterin ruh hali, izleyiciyi derinden etkiliyor. Mehmet'in intihar girişimine kadar giden hayat mücadelesi ve sonrasında büyükannesinin fedakarca yardımı, aralarındaki güçlü bağı da gözler önüne seriyor. Karakterler arasındaki bu derin ilişki ve karşılıklı bağımlılık, filmin dramatik boyutunu daha da artırıyor. Yönetmenin, Mehmet'in hikayesini izleyiciye aktarırken seçtiği gerçekçi ve yalın anlatım biçimi, filmi özellikle genç izleyiciler için oldukça çekici hale getiriyor. Ani bir şekilde hayatın tüm zorluklarıyla baş başa kalan bir genç adamın hikayesi, birçok izleyici için empati kurmada zor olmayan bir durum. Sonuç olarak, etkileyici senaryosu ve güçlü oyunculukları ile bu film, yaşadığımız zor zamanlarda bile umudun ve sevginin hayatı değiştirme gücünü başarıyla yansıtıyor. Bir yandan Mehmet'in acılarına ortak olurken, diğer yandan büyükannesinin sevgi ve fedakarlığının gücünü görüyoruz. Başarılı bir dram filmi arayanlar için kesinlikle tavsiye ederim.