Genç bir çiftin, mükemmel New York mahallesinde harika bir dubleks evde yaşama fırsatı doğar. Tek yapmaları gereken şey, şu anda evde yaşayan sevimli küçük yaşlı kadını bir şekilde evden çıkarmak. Bu hikayeye sahip film, türünün güzel örneklerinden biri; kara mizah, gerilim ve dramı başarıyla birleştiriyor.
Başroldeki genç çift, kendi mükemmel yaşamlarının peşinden gitmeye çalışırken bir yandan da bu yaşlı kadını evden çıkarma planları yapar. İkilemdeki çiftin hikayesi, izleyiciyi düşündürüyor ve etkilemeyi başarıyor. Yaşlı kadın karakteri ise, film boyunca hem sempati yaratıyor, hem de bazen korkutucu halleriyle izleyicinin tüylerini ürpertiyor.
New York mahallesinin büyüleyici atmosferi ve dubleks evin detayları, filmin genel görsel estetiğine önemli katkılar yaparken, konunun getirdiği kara mizah unsuru, bazen gülümsetiyor, bazen de geriliyor. Film, belirli bir ahlaki mesaj verme çabasına girmese de, izleyicinin kendi değerleri üzerine düşünmesini sağlıyor.
Film genel olarak, modern hayaller ve bu hayallere ulaşma çabası ile insanoğlunun sonu gelmez hırsını, yaşam ve ölüm arasındaki ince çizgi üzerinde dengede tutarak anlatmayı başarıyor. Filmdeki karakterlerin çıkmazları ve yaşadıkları trajikomik olaylar, hikayenin sürükleyiciliğini artırırken, izleyiciyi de içine çekiyor. Belki de genç çiftin kendi hayallerini gerçekleştirme sürecinde yaşadıkları bu zorlu ve karmaşık deneyimler, izleyiciye hayatın ironik yüzünü ve hırsın nereye kadar gidebileceğini gösteriyor.
Sonuç olarak, gerilim ve mizahı ustaca harmanlayarak seyirciye sunan bu film, sıradan bir hikayeyi özgün bir bakış açısıyla anlatıyor. İzlemeye değer bir seçenek.
