"Hilarity, romance, and transcendence prevail after a power outage traps six different groups of New Yorkers inside elevators on Christmas Eve" hikayesi, romantizm, mizah ve geçmişin aşıldığı, zaman ve mekanın ötesine taşının bir hikaye olma özelliği taşıyor. Bu öykü, Noel gecesi, beklenmedik bir elektrik kesintisi sonucunda altı farklı New York'lu grubun asansörlerde mahsur kalması ile başlıyor.
Bu durum, karakterlerin hayatlarını tamamen farklı bir açıdan değerlendirebilmelerine, birbirleriyle ve kendileriyle yüzleşmelerine olanak sağlıyor. Mizah unsuru, hikayeye tatlı bir hafiflik katıyor; karakterlerin çaresizlikleri ve çıkmazları karşısında izleyicilere bolca kahkaha fırsatı sunuyor. Romantizm unsuruna gelirsek, asansörlerde mahsur kalan yabancılar arasında beklenmedik, sıcak ve samimi ilişkilerin gelişmesine tanıklık ediyoruz.
Bu durum, hikayenin "geçiş" temasına da hizmet ediyor. Karakterler, asansörlerde mahsur kaldıkları süre zarfında kişisel yolculuklarına çıkıyor, iç dünyalarında dolaşıyor ve orada buldukları şeyi diğerleriyle paylaşıyorlar. Üstelik bu her şey Noel gecesi, karlar altında büyülü bir New York atmosferinde gerçekleşiyor. Öyle ki, bu hikaye, izleyicilerine hayatın karmaşasının ve zorluklarının ortasında bile güldürü, romantizm ve kişisel dönüşümün mümkün olduğunu hatırlatıyor. Bu da filmi bir adım öne çıkaran etkenlerden biri. İzlemeye değer bir yapım olduğunu söyleyebilirim.
