Ambulans şoförü olan bir adam, yalnızca bir gece boyunca kendisine görevlerini yerine getirmekte engel olan sokak çocuklarına karşı aşırı öfke patlaması yaşayarak hem kendi hayatını hem de çevresini baştan sona sarsıyor. Kendi dünyasında sükunet içerisinde entrika ve karmaşadan uzak bir hayat süren bu sıradan ambulans şoförü, anlam arayışının karmaşık labirentlerinde kayboluyor.
Bir yandan mesleği gereği insan hayatını kurtarmakla yükümlü bu adam, bir yandan da kendisini engellemeye çalışan gelişigüzel gençlere karşı tavrını belirlemekte zorlanıyor. Bu ironi, karakterin kendi iç çelişkileri ve etrafındaki dünyayla olan ilişkisini keskin bir biçimde ele alıyor.
Farklı bir bakış açısıyla mevcut toplum düzenine meydan okuyan bu karakter, bir yandan da kendi iç dünyasını sorguluyor. İzlediği yolda ahlaki değerlerle çatışan bu sıradışı adam, bir gece boyunca kontrolsüz bir öfke patlamasıyla tamamen yeni bir durumla karşılaşıyor. Kendisini engellemeye çalışan gençlerle çatışmaya giren ambulans şoförünün hikayesi, yaşamın karmaşık doğası ve toplumsal düzenin birey üzerindeki baskısını çarpıcı bir şekilde yansıtıyor. Karakterin öfke kontrolünü kaybetmesi ve ardından gelen sonuçlar, izleyicilerin kendi öfke kontrolü ve ahlaki değerleri üzerinde düşünmelerine neden oluyor. Bu da filmi, sadece bir dram olarak değil, aynı zamanda derin bir sosyal eleştiri olarak sunuyor.
