Jennifer, tacizkarı bir eski kocadan kaçıp yeni bir hayata başlıyor. Ancak, her gece uykusunda onu bir parça parça yiyen bir şeyin korkusu ve paranoyası peşini bırakmıyor. Jennifer'ın bu korkularıyla yüzleşip hayatta kalabilmek için son bir savaş vermesi gerekiyor.
Film, Jennifer'ın kişisel ve psikolojik mücadelesini etkileyici bir biçimde işliyor ve izleyiciyi tam anlamıyla hikayenin içine çekiyor. Özellikle uykusundaki kaçınılmaz saldırılar karşısında güçsüzleşen Jennifer'ın artan korkusu ve paranoyası, filmin gergin atmosferini her sahnede hissettiriyor.
Jennifer'ın geçmişinden kaçışı ve yeni hayat kurmaya çalışmasını konu alan bu film, aynı zamanda içinde taşıdığı korku ve paranoyayla başa çıkmayı öğrenme sürecini de ele alıyor. Bir yandan acımasız bir düşmanın saldırılarına direnirken, diğer yandan geçmişinin gölgesinden kurtulmaya çalışıyor. Bu iki katmanlı çatışma, filmi hem bir survival (hayatta kalma) filmi hem de psikolojik bir drama olarak izleyiciye sunuyor.
Sonuç olarak, filmdeki karakterlerin evrimi ve olay örgüsünün derinliği, izleyicileri etkileyen etmenler arasında. Ek olarak, Jennifer'ın hayatta kalma mücadelesi ve yaşadığı travmanın etkileriyle başa çıkmaya çalışması, izleyiciye güçlü bir dramatik hikaye sunuyor. Bu yönleriyle film, hem gerilim filmi severler, hem de karakter odaklı hikayeleri tercih edenler için oldukça ilgi çekici olabilir.
