"Senegalese Samba" filminin ana karakteri, on yıl boyunca Fransa'da yaşayan ve çalışan bir Senegalli olan Samba'yı izliyoruz. Beklenmedik bir şekilde gözaltına alınan Samba, hukuki konularda yardım almak için bir kadınla arkadaş olur. Bu kadın, iş hayatında yaşadığı tükenmişlik sonrasında gönüllü olarak hukuk yardımı sağlamaktadır. Bu arada, film boyunca Samba'nın Fransa'dan ayrılması gerektiği söylenir, hatta bu konuda baskılar artar ve nihayetinde bu duruma dayanamayıp serbest bırakılır.
Film, sadece bir göçmenin hikayesini anlatmıyor aynı zamanda içinde yaşadığı toplumun baktığı açıyı ve karşılaştığı zorlukları da gözler önüne seriyor. Ayrıca, farklı kültür ve yaşam deneyimlerine sahip iki insan arasında ortaya çıkan kimyanın nasıl bir etkileşime yol açtığını ve hayatları nasıl şekillendirebileceğini de irdeliyor. Bu noktada, Samba'nın hikayesi, aslında tüm göçmenlerin hikayesini anlatıyor ve izleyiciye, farklı kültürlerin, inançların ve yaşam deneyimlerinin bir arada yaşayabileceği bir dünyanın olabileceğini hatırlatıyor. Bu anlatı, çeşitli toplumların çeşitli zorluklarla başa çıkma biçimlerini ve bunların bireyler üzerindeki etkilerini gözler önüne sermesi bakımından da oldukça önemli. "Senegalese Samba", herkesin empati yapabileceği evrensel bir hikayeyi anlatıyor.
