Genç bir kadının, toplumun büyük bir kısmını öldüren gizemli bir salgın sonrasında kendi başına hayatta kalma mücadelesini anlatan bu sinema eseri, seyirciyi adeta içine çeken bir hikayeye sahip. Hayatı boyunca belki de en çok ihtiyaç duyduğu dönemde, kimsesiz ve yardımsız bir şekilde kendini acımasız doğanın kucağında bulan genç kadın, bu olumsuz koşulların üzerine bir de salgın hastalığın oluşturduğu tehditlerle başa çıkmak zorunda.
Film, adeta bir savaş alanına dönen dünyada, insanların hayatta kalma mücadelesini ve içgüdülerin ön planda olduğu bu süreçte gösterdikleri dayanıklılığı izleyicilere aktarıyor. Bu mücadelede genç kadın, hem doğayla hem de kendi iç dünyasıyla da bir yolculuğa çıkıyor. Doğanın acımasızlığına ve insanoğlunun acımasızlığına tanık olan genç kadın, adeta hayatla olan savaşını gözler önüne seriyor.
Bu film, sadece hayatta kalmaya çalışmanın değil, aynı zamanda insan ruhunun derinliklerine inmeyi ve orada saklı gücü keşfetmeyi de anlatıyor. Bu zorlu süreçte genç kadının davranışları, cesareti ve dayanıklılığı adeta izleyicilere ilham veriyor. Bu yüzden bu filmi izlerken, sadece bir hayatta kalma hikayesi değil, aynı zamanda insan ruhunun zorluklar karşısında nasıl yükseldiğini göreceksiniz.
