Hayatın acımasızlığına maruz kalmış ve içinde biriken öfkeyle baş etmeye çalışan bir gençten bahsedersek; bu film, hiç şüphesiz, bu gençlerden birinin hikayesi. Film, adeta kendi karanlık düşünceleri ve öfkesi ile sıkışıp kalmış, topluma uyum sağlamakta zorluk çeken bir genci anlatıyor. Bu genç adam, toplum hizmetinde bulunmak için atıldığı bir döküntü Karate okuluna kadar çekilir. Eski bir spor salonunun bu sessiz ama özverili atmosferinde, hayatın giderek zorlaştığı bu karmaşık dönemde, kendisinden beklenmeyen bir güç ve çözüm bulmayı umuyor.
Ona bu süreçte rehberlik eden, gizemli bir sensei (Öğretmen) ile tanışır ve ona hayatın daha fazlasını ifade eden bir şey öğretir. Ama bu sadece karate dersleri değil, aynı zamanda hayatı ve öfkeyi kontrol etme yeteneği. Onunla geçirdiği her dakika, genç adamın içindeki öfkenin azaldığını ve bunun yerini cesaretin aldığını görürüz.
Film, gencin öncelikli olarak, bir dövüş sanatları turnuvasına katılmasını ve ebeveynlerini öldüren adamla yüzleşmesini konu alıyor. Bu turnuva, onun hem geçmişiyle yüzleşmesini hem de korkularının üstesinden gelmesini sağlar. Film, izleyicileri, karmaşık duygularla dolu bir içsel yolculuğa çıkarır ve sonunda gerçeği kabullenmeyi öğrenir. Bu film, sadece bir intikam hikayesi değil, aynı zamanda kişisel büyüme, olgunlaşma ve öz-bilinç hikayesidir.
