#JeSuisLà

Fransız mutfağının önde gelen şeflerinden biri olan Stéphane, sessiz ve sakin bir hayat sürüyor. Ancak, sosyal medya mecrası Instagram üzerinden tanışıp aşık olduğu gizemli Koreli kadın Soo'yu ziyaret etmeye karar verdiğinde, bu durum hızla değişiyor. Stéphane'ın hayatındaki bu değişim, biz izleyicilere kesinlikle unutamayacağımız bir maceraya doğru yolculuğun kapılarını aralıyor. Stéphane'ın Soo'ya olan aşkı, onu sadece coğrafi olarak değil, duygusal ve kültürel anlamda da bilinmeze doğru sürüklüyor. Yeni bir ülkeyi, yeni bir kültürü ve elbette yeni bir aşkı keşfederken, Stéphane'ın hayatında ve dolayısıyla tüm filmde bir dinamiksel dönüşüm gerçekleşiyor. Bu yönüyle film, aşkın gücünü, maceranın heyecanını ve kültürlerarası anlayışın önemini etkileyici bir şekilde öne çıkarıyor. Bu filmde Stéphane'ın yaşadığı macera dolu yolculuklar ve keşifler, bir yandan dünyanın bir ucundan diğer ucuna uzanan çarpıcı bir aşk hikayesini anlatırken, diğer yandan da bize kendimizi ve sevdiklerimizi daha iyi anlama yolunda yapılabilecek fedakarlıkların ve özverilerin değerli bir örneğini sunuyor. Son olarak, filmdeki oyunculukların ve görsel efektlerin çarpıcılığı da kesinlikle göz ardı edilemez. Stéphane'ın Instagram üzerinden tanıştığı ve aşık olduğu gizemli Koreli kadın Soo karakteri, izleyicilere gerçek ve dokunaklı bir aşk hikayesi sunuyor. Film, sosyal medyanın da etkisiyle, modern dünyada aşkın ve insan ilişkilerinin nasıl şekillenebileceğine dair son derece ilginç bir yorum getiriyor. Stéphane'ın macerası, bize aşkın sınırlarının ne kadar geniş olabileceğini bir kez daha hatırlatıyor.