Aşkın peşinden giden Florentino, genç yaşlarda güzeller güzeli Fermina tarafından reddedilir. Bu acı deneyim, onu derinden yaralar ve kalbi kırılır. Genç adam, aşkta yaşadığı bu hüsrani kalbinin yaralarını iyileştirmek için, yetişkin yaşamının büyük bir kısmını fiziksel ilişkilere adamak zorunda kalır. Bu, adeta umutsuz bir çabadır ve çaresizdir.
Her ne kadar Florentino, unutulmaz aşkı Fermina'ya olan hislerini hiçbir zaman tam olarak silip atamasa da, uğradığı bu reddedişe bir çeşit yanıt oluşturmak için sayısız aşk macerasına atılır. Bu hedonistik yaşam tarzı, ona tam bir tatmin sağlamasa da en azından geçici bir kaçış sağlar; acıyı unutma ve reddedilişin yaralarını sarmada bir balsam görevi görür.
Florentino'nun bu umutsuz arayışı, sadece kalbinin parçalarını birleştirmeye yönelik acı verici bir çabadan ibaret olmayıp; aynı zamanda Fermina'ya olan derin aşkının ve tutkusunun bir sembolüdür. İçindeki aşkı bir türlü söndüremeyen Florentino, her ne kadar çok sayıda ilişki yaşasa da, kalbinin derinliklerinde hep Fermina'ya olan aşkını saklar. Bu, onun aşk acısını hafifletme çabalarının bir parçası olmakla birlikte, her bir ilişkide de Fermina'ya olan özlemini ve bağlılığını daha da perçinler. Onun bu trajik arayışı; aşk, tutku ve reddediliş üzerine derin bir inceleme sağlar, aynı zamanda izleyenlere aşkın sınırsız ve tahrip edici güçlerini gösterir.
