Zengin bir Wall Street spekülatörü, eşinin bir sevgilisi olduğunu keşfeder. Kendi elleriyle kirli işi yapmak yerine, onu kendi emelleri doğrultusunda kullanmaya karar verir. Sevgiliyi hem tehditle hem de tatlı sözlerle kendi tarafına çekmeyi başarır ve onu eşini öldürmeye ikna eder. Her ayrıntıyı özenle planlar ve suç sahnesinin üzerine düşünüldüğünde, bu kusursuz bir cinayet gibi görünmektedir.
Fakat burada gözden kaçan bir şey var; mükemmel suç diye bir şey aslında yoktur. Her cinayetin bir izi, her suçun bir kanıtı mutlaka vardır. Ve bu hikayede de durum böyledir.
Bu belirsiz hikaye, sadece izleyicinin değil, bir sinema eleştirmeninin de ilgisini çekebilecek bir potansiyele sahip. Wall Street'in acımasız dünyası ve karmaşık ilişkiler ağı ile birleştirildiğinde, izleyiciye sürükleyici bir hikaye sunabilir. Özellikle de spekülatörün hem eşine hem de onun sevgilisine karşı takındığı manipülatif tavrı, izleyicileri şaşırtabilir ve merakta bırakabilir.
Bunun yanında, bu hikayenin gerçekçiliği ve detaylara olan özeni, onu daha da etkileyici kılabilir. Cinayetin planlanması, uygulanması ve ardından gelecek olan sonuçların detaylı bir şekilde işlenmesi gerekiyor. Bu, izleyicinin hikayeye daha da derinlemesine dalmalarını sağlar.
Sonuç olarak, bu filmde para, ihtiras, aldatma ve cinayet gibi insanoğlu için yabancı olmayan temalar işleniyor. Ancak filmi gerçekten dikkat çekici kılan, bu klasik temaların nasıl işlendiği ve hikayenin nasıl anlatıldığıdır. Bu hikaye kesinlikle potansiyel taşıyor ve iyi bir reji ile gerçekten etkileyici bir filme dönüşebilir.
