Mel-Un

Bu esrarengiz hikaye, huzurlu bir hayat süren küçük bir köyün sakinlerinin başına gelenleri anlatıyor. Her şey normal seyrinde ilerlerken, birdenbire bir kız çocuğu, antik bir iblis tarafından ele geçirildiğinde köydeki sakin ve huzurlu atmosfer bir anda değişiyor. Bu kadim yaratığın içine girdiği kız, köydeki herkesin hayatını alt üst ediyor, köylülerin huzurlu yaşamını tehdit ediyor. Bu iblis, çok eski zamanlarda uyandırılmış olan uykusuz bir canavar olarak tanıtılıyor. Ancak köylüler, bu varlığın uyanışını ve onun yol açacağı yıkımı önceden tahmin edememişler. Kız çocuğunun sahip olduğunda, köylülerin huzurlu yaşamı bir anda kaosa dönüşüyor. Herkes bir yandan endişe içerisinde ne yapacağını düşünürken, diğer yandan da bu iblisle nasıl başa çıkacakları konusunda bir çözüm arıyorlar. Bu filmde, toplumun huzur ve güvenliğini tehdit eden, korku dolu bir hikaye anlatılıyor. Geleneksel bir köy yaşamının huzurunu yakından gösterirken, bir yandan da eski çağlardan kalan bir iblisin yıkıcı etkisini işliyor. Günlük yaşamın sıradanlığına sürpriz bir şekilde dahil olan bu doğaüstü varlık, korku ve dehşet dolu anları beraberinde getiriyor. Kendi huzurlu yaşamlarını koruma mücadelesi veren köylülerle, bu antik iblisin yarattığı kaosun tuhaf bir dansını izlerken, seyirci kendini sorgulamaktan alıkoyamıyor: Böyle bir durumda ne yapardım? Bu da filmin, seyirci üzerinde yarattığı en büyük etkilerden biri oluyor.