"Mississippi Yanıyor" adlı film, zıt karakterlere sahip iki F.B.I. ajanının, bazı sivil haklar aktivistlerinin kaybolması üzerine Mississippi'ye gelmesini ve bu durumu araştırmalarını konu alıyor. Bu ajanların biri, disiplinli ve kurallara bağlı bir etiketi temsil ederken, diğeri ise daha tutkulu, risk almayı seven ve kuralları esnetebilen bir karaktere sahip. Her ikisi de ortak bir hedef doğrultusunda, fakat farklı yöntemlerle hareket ediyor.
Filmin ana teması, Amerika'da ıslahat dönemi sırasında yaşanan ırkçılık ve insan hakları ihlallerine dikkat çekmek. Zorlu bir güney kasabasında, bu ajanlar adaletin yerini bulması için her türlü zorluğu aşmak zorunda kalıyorlar. Aynı zamanda kendi farklılıklarını da kabullenip, birlikte hareket etmenin yolunu bulmaları gerekiyor.
Bu film, sadece bir suç gerilim filmi olmanın ötesinde, tarihi ve toplumsal bir perspektif sunuyor. Amerikan toplumundaki ırkçılığın ve ayrımcılığın derinlemesine bir analizi olarak görülebilir. Film, gerçeklikle süslenmiş dramatik bir anlatımla izleyicilere adeta bir ders verir nitelikte olup, özellikle de sivil haklar aktivistleri konusunda hassas olan izleyicilere hitap ediyor.
