Onsekizinci yüzyılda geçen ve İspanyol Cizvit rahiplerinin Güney Amerika'nın ücra bir köşesindeki bir kabileyi, köleliği savunan Portekiz'in hükümranlığına karşı korumaya çalışmasını ele alan bu film, izleyenleri derinden etkileyen bir anlatıya sahip. Film, tarih ve insan hakları üzerine ciddi ve ağırbaşlı bir bakış sunarken, aynı zamanda seyirciye Portekiz'le İspanya arasında sürmekte olan güç mücadelesini de gösteriyor.
Film, özellikle dini liderlerin yerli halkın haklarını savunma çabalarını ve bu süreçte onların adaletsizliğe karşı koyma arzularını başarılı bir şekilde yansıtıyor. Ayrıca, köleliğin insanlık dışı bir uygulama olduğunu ve hiçbir koşulda kabul edilemez olduğunu vurguluyor. Filmde yerli halkın kendi topraklarında ve özgürlüklerinde yaşama hakkı, sömürgeleştirme, adaletsizlik ve insan hakları mücadelesi gibi evrensel temaları işleyerek, izleyicisini düşündürmeye ve bilinçlendirmeye çalışıyor.
Öte yandan, filmdeki rahiplerin, yerli halkın geleneklerine ve kültürüne saygı gösteren ve onların yandaşı olan bir tutum takınması, bu tür bir mücadele içinde dini liderlerin de etkin bir role sahip olabileceğini gösteriyor. İspanyol Cizvitlerin bu duruşu, onların hem dini hem de etik değerlerini temsil ediyor. Bu bakımdan, film, etkileyici ve derin bir tarihi drama niteliği taşıyor ve seyircinin zihninde ciddi sorular bırakıyor.
