Bu film, dört on yıl boyunca babası ve diğerlerinden ciddi istismar görmüş bir siyahi güneyli kadının kimlik arayışını ele alıyor. Baş karakterimiz, film boyunca hem psikolojik hem de fiziksel istismara uğramış bir kadın olan Celie. Celie'nin yaşamı, talihsiz olaylarla dolu ve bu da onun kimliğini ve öz saygısını bulma yolculuğunu daha karmaşık hale getiriyor.
Filmin gücü, büyüdükçe sürekli kendisine acı veren bir babadan gelen baskıya ve diğer çeşitli erkek karakterlerden gelen tacizlere karşı kendi kimlik ve öz saygısını bulma mücadelesidir. Her şeyin ötesinde, Celie'nin sebatı, cesareti ve kendine olan inancı, izleyiciyi etkileyen ve aynı zamanda bu karmaşık ve hüzünlü hikayeye derinlik katan kilit unsurlardır.
Film, kadının gücü, iradesi ve dayanıklılığı konusunda çok güçlü bir mesaj veriyor. Kadınlar ne kadar zor durumlarla karşılaşırsa karşılaşsınlar, kendi kimliklerini ve öz saygılarını bulma konusunda üstün bir güç ve yetenek sergileyebilirler. Erkek egemen toplumun kadınlara yıllarca aşıladığı eziklik hissi, filmde pürüzsüz bir şekilde işlenmiştir.
Ayrıca film, ırkçılık ve kadına karşı şiddet konularını da işliyor. Filmin başarısı, tüm bu trajik ve acı dolu olayları konu alırken, aynı zamanda Celie'nin direnci ve gücünü göstermekte. En nihayetinde bu film, kadının gücünün, iradesinin ve yaşam enerjisinin her türlü zorluğu aşma kapasitesini yücelten güçlü bir dramdır.
