Beklenmedik bir şekilde işten çıkarılan bir koca, rolleri eşiyle değiştiriyor. İlk bakışta basit bir konu gibi görünen bu durum, aslında pek de kolay olmayan bir sürece dönüşüyor. İş kadını olarak hayatına devam etmeye karar veren eş ise kariyerine geri dönüyor. Böylece koca, evde kalıp, üç küçük çocuğun bakımını üstlenmek zorunda kalıyor. Ancak bu işin aslında hiç de kolay olmadığı hızlıca anlaşılıyor.
Çünkü bu durum, çocukların bakımı konusunda hiçbir fikri olmayan bir baba için oldukça zorlayıcı hale geliyor. Cümbüş ve karmaşanın hakim olduğu bu yeni yaşam düzeni, kafalarında belirli bir rol modeli olan babalar için alışılmışın dışında bir durum oluşturuyor.
Hikayede, bir erkeğin ev işlerine ve çocuk bakımına adapte olma süreci anlatılıyor. Bu rol değişimi, toplumun belirlediği cinsiyet rolleri ve algıları üzerine de bir eleştiri niteliği taşıyor. Baba olmanın sadece maddi olarak evi geçindirmekten ibaret olmadığını, aynı zamanda çocukların bakımında da aktif rol almanın gerektiğini gözler önüne seriyor.
Sonuç olarak, bu filmde aile dinamiklerine, cinsiyet rollerine ve ebeveyn sorumluluklarına dair derinlemesine bir bakış açısı sunuluyor. Bu da böyle bir durumda olan insanların yaşadığı karmaşayı ve zorlukları daha iyi anlamamızı sağlıyor.
