1938 Mayıs'ında Hitler'in İtalya ziyaretinde buluşan iki komşunun hikayesini anlatan bu film, takdir edilesi bir dikkatle işlenmiş bir tarih dilimidir. İki ana karakter, bir yanda baskı görmüş bir gazeteci, diğer yanda hayata dair umudunu kaybetmiş bir ev hanımı. Her ikisinin de yaşadığı zorluklar ve sıkıntılar, tarihsel arka plana karşı özellikle belirginleşiyor.
Gazeteci karakteri, düşüncelerini saklama ve işini sürdürme çabası içinde olan, her zaman tehlikenin eşiğinde bir figür. Çoğunlukla düşünce özgürlüğünün kısıtlandığı, baskı altında olan bir dönemde yaşadığının farkında ve bu duruma karşı durmaya çalışan biri olarak karşımıza çıkıyor. Öte yandan ev hanımı, hayatını monoton bir şekilde sürdüren ve bir çıkış yolu arayan biri. Hayatının anlamını ve amacını ararken, aynı zamanda toplumsal beklentilere uymaya çalışan bir kadın.
Hikaye, Hitler'in İtalya ziyaretini odak noktasına alıyor ve bu olay, karakterlerin hayatlarını etkileyen bir dönüm noktası oluyor. Bu önemli tarihsel olayın gölgesinde, gazeteci ve ev hanımının çaresizlikleri ve hayata dair umutlarına odaklanan bu film, bireysel mücadeleleri ve toplumsal etkilerini ince bir şekilde yansıtıyor.
Genel olarak, film, bireysel direniş ve hayatta kalma çabalarını, tarihsel bir dönemeçte ele alarak izleyiciye sunuyor. Bu iki komşunun hayatları, bize sadece o dönemin zorlu koşullarını değil, aynı zamanda insan ruhunun direnme gücünü de gösteriyor.
