Çocukluk aşkı ile zengin ancak hassas bir playboy arasında seçim yapması gereken fakir bir kızın hikayesini anlatan bu film, kalbimizde derin izler bırakıyor. Film, kahramanımızın dünyevi zenginliklerle dolu parlak bir yaşam sunan, ancak duygusal derinliği ile onu şaşırtan zengin playboy ve saf sevgisiyle her zaman hatırladığı çocukluk aşkı arasında kıstırılmışlığını ustaca gözler önüne seriyor.
Zaman zaman dramatik, zaman zaman romantik sahnelerle dolu film, aşk ve sadakat, zenginlik ve yoksulluk, çocukluk hayalleri ve yetişkin gerçekleri arasında kalmış genç bir kadının duygusal yolculuğuna odaklanıyor. Bize, seçimlerimizin hayatımızı nasıl şekillendirdiğini, gerçek aşkın ne olduğunu ve neyin gerçekten önemli olduğunu sorgulamamızı sağlıyor.
Kızın bu iki farklı yaşam biçimi ve aşk anlayışı arasında sıkışıp kalışının hikayesi, bazen yürek burkucu, bazen de umut dolu anlara ev sahipliği yapıyor. Gerçek aşkın zenginlikle ya da statüyle değil, ruhların birbirini bulmasıyla ilgili olduğunu anlayışımızı derinden sarsıyor. Bu film, bir aşk üçgeninin içine giren herkesin, eninde sonunda kalbinin sesini dinleyerek doğru seçimi yapabileceği mesajını veriyor.
