1970'lerin başında, Clifford Irving'in Howard Hughes adına sahte bir biyografi satması ve bu durumun medyada büyük bir çılgınlığa neden olması, sinema dünyasında önemli bir olaydır. İlgili hikayenin tüm detaylarına baktığımızda, bu durumun ünlü bir yayınevi üzerinde ne tür bir etki yarattığını görüyoruz. Olayın merkezinde, Clifford Irving, bir yazar olmasının ötesinde, aynı zamanda büyük bir manipülatör ve sahtekâr. Yayınevi, Hughes hakkında detaylı bir biyografi vaadiyle Irving'in bu tuzağına düşürülüyor. Biyografi, Hughes'in hayatını ve başarılarını detaylı bir şekilde anlatan bir kitap olması gerektiği düşünülen bir konu. Ancak, gerçeklerle ilgili birçok dolandırıcılık ve manipülasyon söz konusu olunca, bu durumun yayınevi için büyük bir hüsran olduğu anlaşılıyor. Irving, Hughes hakkındaki bilgileri yanıltıcı ve gerçeği yansıtmayan bir şekilde sunarak, hem medyayı hem de yayıneviyi aldatmış. İşin kötüsü, bu durumun medyada bir çılgınlığa yol açması ve herkesin bu sahte biyografi hakkında konuşması. Irving'in Hughes hakkında attığı bu büyük adım, 70'lerin en büyük medya olaylarından biri olarak tarihe geçmiş bulunmakta.
