Büyüleyici güzelliği ve gizemiyle dikkat çeken Bayan Bannister'a olan hayranlığı, denizci Michael O'Hara'yı tuhaf bir yat gezisine katılmaya itiyor. Klasik bir noir belgeseli gibi başlayan film, Michael'in karmaşık bir cinayet komplosunda çıkmaza girerek kendisini içinden çıkamayacağı bir durumun içinde bulmasına odaklanıyor.
Bayan Bannister'ın kıvrak zekası ve gizemli kişiliği, kendisini baştan çıkarıcı bir oyunun içine çeken mıknatıs gibi. Ancak denizci O'Hara, başta bu güzelliğin masum cazibesine kapılmışken, varlığının etrafındaki karanlık sırları ve tutkuları fark ettikçe hikaye değişiyor. Korkunç bir cinayet, heyecan verici bir yolculuğun sonunu getiriyor ve bu noktada film, izleyicisini korku ve gerilime sürüklüyor.
Kendisini Bayan Bannister'ın cazibesine kaptıran Michael, karmaşık bir cinayet komplosunun ortasında buluyor. Ancak suçlu ne kadar belli gibi görünse de, hikaye an be an daha da karmaşıklaşıyor. İzleyici, bir yandan Michael'ın düştüğü çıkmazdan nasıl kurtulacağını merak ederken, diğer yandan da karmaşık komployu çözmeye çalışıyor.
Bunun yanında, filmdeki bazı karakterlerin gizemli yapısı ve oyunculuklarının kaliteli oluşu da izleyiciyi ekrana kilitleyen önemli detaylar arasında. Özellikle Bayan Bannister'ın ikilemleri ve iç çatışmaları, filmin gizemini ve gerilimini artırıyor.
Sonuç olarak, bu film, karmaşık bir cinayet komplosunu ve bir denizcinin bu durumdan nasıl çıkmaya çalıştığını konu edinen, izleyicisine gerilim ve gizem dolu anlar yaşatan nitelikte bir yapım. Kendisini bu tür filmlere çeken herkesin kesinlikle izlemesi gereken bir film.
