"Benliğini ve ahlaki değerlerini yitiren bir avukatın, kardeşini dolandırıcılık şebekesine dahil etmesini konu alan film, seyircisini adeta bir ahlaki ikilem labirentine sürüklüyor. Filmde, oldukça sinsi planlarıyla hukuk dünyasını ayaklar altına alan çarpık bir avukatın hikayesi anlatılıyor. Bu avukat, alacakaranlık karakteri ve etrafındakileri karmaşık oyunlarına alet etme hırsıyla dikkat çekiyor.
Filmde olaylar, avukatın kardeş kanunlarının döşendiği o andan itibaren farklı bir boyuta sıçrıyor. Kardeşinin belli bir rol oynayabilmesi için onu ciddi bir yaralanma numarasına ikna etmeye çalışan avukatın manipülatif yetenekleri, seyirci üzerinde derin bir etki bırakıyor. Ancak burada altını çizmek istediğim en önemli nokta, bu hikayenin gerçeklik algımızı nasıl zorladığı.
Bir yandan avukatın düşmanı olduğumuz halde, onun kardeşiyle olan etkileşimlerine zaman zaman duygusal bir şekilde yanıt verirken buluyoruz kendimizi. Bu, filmin karakterlere ve olaylara bakış açımızı nasıl baştan aşağıya değiştirebildiğinin bir göstergesi. Ayrıca avukatın kardeşiyle ilişkisi, hikayenin derinliklerine dair karmaşık ve etkileyici bir bakış açısı kazandırıyor.
Sonuç olarak film, çarpık bir avukatın dünyasına girip onun ahlaki çizgilerini aşarken ne tür bir etki bırakabileceğini başarıyla gösteriyor. Seyirci, bir yandan avukatın etrafındaki insanları nasıl manipüle ettiğini izlerken, diğer yandan da kendi içindeki yargılama biçimini sorgulama fırsatı buluyor."
