Küçük bir düzeltmeyle başlayalım, "Kara Zor-El" isimli kahramanımızın aslında kocaman bir evrendeki minik bir toz parçası olan Dünya'ya gelme nedeni, güçlü bir küreyi kaybetmesidir. Fakat bu küre, sıradan bir nesne değil. Kara, bu küreyi bulup evrenin dengesini korumak adına kuzeni Superman'nin izinden gider. Ancak, Kara'nın bu yolda karşısına beklenmedik bir engel çıkar. Bir cadı... Fakat bu cadı da sıradan bir cadı değil, adeta kötülüğün somut hali olan bu karakter, Kara'yı yok etmeye ant içmiş durumda.
Kara Zor-El'in bu mücadelesi, onun sadece bir süper kahraman olmadığını, aynı zamanda kadınların gücünü ve cesaretini de temsil ettiğini bizlere gösteriyor. Film, sıradan bir bilim kurgu veya aksiyon filmi olmanın ötesinde, bir kadının gücünü ve kararlılığını gözler önüne seriyor. Hem evreni kurtarmak, hem de kendisini yok etmek isteyen kötü bir cadıyla savaşmak zorunda olan Kara'nın hikayesi, izleyiciyi etkileyen ve ona ilham veren bir anlatıya sahip. Bu film, sadece bir süper kahraman filminden çok daha fazlasını sunuyor.
