Sweet River

Hana'nın oğlunun cesedini arama hikayesi, onu huzurlu Billing kasabasına sürüklüyor. Fakat bu sessiz ve sakin yer, göründüğü kadar masum değil. Hana'nın yaptığı araştırmalar, beklediğinden çok daha fazlasını ortaya çıkarıyor. Kasabanın karanlık sırları, birer birer gün yüzüne çıkıyor ve Hana'nın bu sırları ifşa etme tehdidi, hem yaşayanları hem de ölülerin ruhlarını savaşa sürüklüyor. Hana'nın sakin son durak olan Billing'de, aslında bir olaylar silsilesinin baş kahramanı olduğunu anlaması pek de uzun sürmüyor. Ana karakterimiz Hana, içine düştüğü bu gizemli hikayeyi çözmenin ve oğlunun kayıp bedenini bulmanın peşinde. Ancak bu kasabanın sakinleri, kendi geçmişlerini ve kirli çamaşırlarını dışarı vurmak istemiyorlar. Son derece gerçekçi ve dokunaklı bir hikayesi olan bu film, izleyiciyi etkileyici bir gerilim ve sürükleyici bir dramla karşılıyor. Tüm bunların yanında, karakterin içinde bulunduğu duygusal ikilemleri ve çaresizlikleri son derece içten bir dille anlatan film, insanı düşündürüyor ve aynı zamanda da duygusal bir yolculuğa çıkarıyor. Her sahnesini dolu dolu yaşatan bu filmi izlememeniz için hiçbir sebep yok. Hana'nın öyküsü, sizi de tıpkı Billing'in sakinleri gibi çarpıcı bir şekilde etkileyecek.