The Abandoned

Filme başlamadan önce bile, hikayenin çıktığı yerin özetine bakıldığında,"Intense" kelimesi aklınıza hemen gelebilir. "Police officer Wu Jie is about to take her own life when the body of a young Thai woman washes ashore. A cut-off finger and a missing heart only confirm that what looked like a tragic accident is a murder, and evidently a gruesome..." yani, "Polis memuru Wu Jie, genç bir Tay kadınının cesedi kıyıya vurduğunda kendi hayatına son vermeye hazırlanıyordu. Kesilmiş bir parmak ve eksik bir kalp, göründüğü gibi trajik bir kaza değil, açıkçası tüyler ürpertici bir cinayet olduğunu doğrular." Bu film, izleyiciyi kesintisiz bir gerilim, sıkı polisiye aksiyon ve karmaşık bir cinayet gizemiyle karşı karşıya getiriyor. Ciddi bir dramdan beklediğiniz tüm öğeleri de sunuyor: karmaşık karakterler, duygusal çatışmalar ve derinlemesine psikolojik analizler. Wu Jie'nin kendi hayatına son vermeye nerdeyse karar vermişken, genç bir Tay kadınının cesediyle karşılaşması ve ardından olayların ağına düşmesi, izleyiciyi hemen filmin içine çekiyor. Kesilmiş bir parmak ve eksik bir kalp, izleyicisini bir cinayet sahnesinin karmaşık detaylarına, suçlunun iz sürme sürecine ve ardında bırakılan dehşetengiz izlere doğru sürüklüyor. Sonuç olarak, bu film, karmaşık bir cinayet gizemi, derinlemesine psikolojik analizler ve yoğun bir dram ile polisiye türünün hayranlarını tatmin edecek bir yapıma dönüşüyor. İzleyicileri, soluk soluğa bir cinayet araştırmasının merkezine taşıyan, sürükleyici bir hikaye anlatılıyor. Filmdeki her detayın, izleyiciyi beklenmedik gelişmelere doğru sürüklediği bu hikaye, psikolojik gerilim ve gizem tutkunlarına özellikle hitap ediyor.