The Frozen

Buz gibi bir kış ortasında, daha iyi bir plan geliştirebilecekken hatalı bir kararla seçilen kamp gezisi, bir çifti dağların derinliklerine sıkışmış vaziyette bulabiliyor. Bu kampın gerçek mücadelesi, doğa olaylarına karşı ayakta kalabilmekten çok daha korkunç ve tehlikeli bir durumu beraberinde getiriyor. Kendilerini bir anda gizemli bir adamın hedefi halinde bulan çift, bu durum karşısında ne yapacaklarını ve nasıl bir strateji izleyeceklerini bilmez duruma düşüyorlar. Dağların vahşi doğasında, dondurucu soğuk, acımasız rüzgarlar, yetersiz yiyecek ve su kaynakları gibi pek çok doğal tehditle baş etmeye çalışırken bir yandan da onları avlamak için pusuda bekleyen gizemli bir adamla mücadele etmek zorunda kalıyorlar. Gizemli adamın niyeti ve kim olduğu konusunda hiçbir ipucu olmadan, çiftin tek amacı hayatta kalabilmek oluyor. Filmi izlerken, bir yandan insanoğlunun doğayla olan etkileşimini, sonuna kadar savaşma ve hayatta kalma güdüsünü gözlemliyoruz. Diğer yandan ise, insanlık durumları karşısında bireylerin nasıl zor kararlar verebildiğini, nelerden feragat edebildiğini ve sonuçta hangi bedelleri ödemeye razı olabildiğini anlamaya çalışıyoruz. Sinemaseverler için heyecan dorukta, atmosfer gerilim dolu ve sonuç tam bir bilinmezken, bu film kesinlikle izlenmeye değer.