Yüzyıl dönümünde, bir Galler maden köyünde, geçmişi ve geleceği çatışan ahlaki değerler üzerine kurulu, Morganlar'ın hayatı nüanslı bir şekilde anlatılıyor. Morganlar, bir maden işçisi ailesi; Baba Morgan daha katı, disiplinli ve geleneksel, anne ise daha hassas, nazik ve umutlu. İşçi ailelerin en temel arzusu olan çocuklarının daha iyi bir yaşam sürmesi umudunu onlar da taşıyorlar.
Ailenin çocukları arasında kim madencilik mesleğini seçip, kimin daha iyi bir yaşam peşinde koşacağını merakla izliyoruz. Madencilik, sadece bir iş olarak değil, aynı zamanda bir yaşam tarzı ve aile geleneği olarak imgelendiriliyor. Modernleşmeye ve değişime direnen babayla, çocuklarının daha iyi bir yaşama sahip olmalarını dileyen annenin çatışması, hikayenin merkezinde yer alıyor.
Her bir karakterin işçi sınıfının getirdiği zorluklarla ve ailenin içinde bulunduğu belirsiz durumla nasıl başa çıktığını anlatan bu film, aynı zamanda bir dönem filmi olma özelliği taşıyor. Yani, sadece bir ailenin hikayesini değil, aynı zamanda madencilik köyünün ve bu tür bir topluluğun yaşamını ve sıkıntılarını da tarihsel bir perspektiften inceliyor.
Sonuç olarak, bu film, bireylerin ve ailelerin hayallerini, umutlarını ve hayal kırıklıklarını etkileyen sosyo-ekonomik koşullara dikkat çekiyor. Ayrıca, toplum ve birey arasındaki dinamikleri, madencilikte çalışmanın zorluklarını ve geleneksel yaşam tarzlarına tutunmanın zorluklarını hassas bir şekilde işliyor. Özellikle dönemi ve toplumu anlatışındaki gerçekçilik ve karakterlerin karmaşıklığı dikkat çekici. Bu filmi, sosyal gerçekçiliği ve derin karakter analizleri seven herkese tavsiye ederim.
