Sharon Hinnendael'in başrolde olduğu film, Charlotte adında, utangaç ve korumalı bir genç kızın hikayesini anlatıyor. Charlotte, kızlar Katolik okulundan ayrılıp karışık bir üniversiteye yeni bir hayat kurmak için geliyor. Ancak, bıraktığı yerden onu takip eden kadim bir kötülük, burada da onu rahatsız edici kabuslarla işkence ediyor.
Charlotte'ın hikayesini çok güzel bir şekilde ele alıyor Hinnendael. Kızın, Katolik okulunun sakin ve korumalı ortamından çıkıp karma bir üniversitede kendini bulması, onun hayatında radikal bir değişim demektir. Ancak bu yeni hayata alışma sürecinde, antik bir kötülüğün hâlâ onu takip ettiğini hissetmesi ve onu rahatsız edici kabuslarla işkence etmesi, durumu daha da karmaşık ve gizemli hale getiriyor.
Film, Charlotte'ın bu durumla nasıl başa çıktığını anlatıyor. Hinnendael, Charlotte'ın iç gücünü ve cesaretini, bu kadim kötülükle yüzleşmesini ve kabuslarla nasıl başa çıktığını hayranlıkla izleyeceğimiz bir performans sergiliyor. Korku ve gerilim dolu bu film, aynı zamanda genç bir kadının öz-bilinçlenme sürecini ve gücünü keşfetmesini de ele alıyor. Film, gizem ve korku öğelerini başarıyla kullanarak izleyicisini etkileyici bir hikayeyle baş başa bırakıyor.
