New England'ın soğuk ve kışlık tarlalarına yerleşmiş olan bu eski ve yalnız ev, her otuz yılda bir uyanır ve bir kurban talep eder. Film, dikkat çekici bir sinematografi ve sarsıcı bir hikaye ile bu karmaşık durumu mükemmel bir şekilde işliyor. Bu evin, yıllar boyunca nasıl birçok insanın hayatını etkilediği, düşündürücü bir şekilde seyirciye sunuluyor.
Her otuz yılda bir evin uyanmasını ve bir kurban istemesini konu alan bu film, korkuyu ve gerilimi sınırları zorlayan bir anlatımla ele alıyor. Klanın inanışına göre, bu kurbanın verilmesi, evin huzurunu sürdürmekte kritik önem taşıyor. Oyunculuklar o kadar inandırıcı ki, izleyiciler kendilerini hikayenin içinde buluyor ve sergilenen korkunun etkisinde kalıyorlar.
Bir yandan evin kasvetli atmosferi, diğer yandan ise bu geleneksel kurban ritüelinin yarattığı gerilim, seyirciyi sürekli bir merak ve endişe halinde tutuyor. Bu gizemli evi merkeze alan film, soğuk ve kışlık tarlaların ıssız atmosferiyle birleştiğinde, izleyicilere unutamayacakları bir sinema deneyimi sunuyor. Filmin sonunda, izleyici bu karmaşık hikayeyi çözmeye çalışırken, soğuk rüzgarı yüzünde hisseder ve evin her otuz yılda bir uyanmasının sırrını çözmeye çalışır.
