İki kız arkadaş büyük bir Brezilya plaj festivaline katılıyorlar ve tüm kontrollerini serbest bırakmaya karar veriyorlar. İçinde bulundukları bu atmosfer, onları alışılmışın dışında bir serüvene sürüklüyor. Müzikler, alkol, ilaçlar ve bir öğleden sonra birbirlerinin de keyfini çıkararak, hayatın tadını sonuna kadar çıkarıyorlar.
Festivalin çılgın atmosferinde genç bir adamla tanışıyorlar ve işler daha da iyi hale geliyor. Bu genç adam, onların festival macerasına yeni bir boyut katıyor. Ancak burada en önemli soru: Bu cennet gibi görünen durum sürekli hale gelebilir mi, yoksa bu sadece geçici bir rüya mıdır?
Film, karakterlerin yaşam tarzlarına, seçimlerine ve festival süresince karşılaştıkları çeşitli durumlara karşı farklı bir perspektif kazandırıyor. İki kadın karakterin kendilerini özgürce ifade etmeleri ve yaşamdan zevk alabilme yetenekleri, özgür ruhlu ve cesur bir yaşam biçimini temsil ediyor. Öte yandan, bu durumun ne kadar sürdürülebilir olduğu ve sonuçlarının ne olacağı ise seyirciye önemli bir soru işareti olarak sunuluyor.
Sonuç olarak, bu film, festivallerin ve gençliğin çılgın atmosferinde özgürleşme, tutkuların peşinden gitme ve hayatı dolu dolu yaşamanın çeşitli yönlerini ele alıyor. Fakat aynı zamanda bu durumun potansiyel sonuçları ve sonrasında ne olacağı hakkında da düşündürmeyi ihmal etmiyor.
Hem heyecan verici ve enerjik bir hikaye anlatan bu film, aynı zamanda derinlikli bir içeriğe ve önemli mesajlara sahip. Kendini özgür bırakmanın eğlencesini ve tehlikelerini aynı anda gösteriyor. Seyirciye keyifli bir festival deneyimi sunarken, aynı zamanda yaşam üzerine düşünmeye ve sorgulamaya itiyor.
Bir nevi yaşamın, aşk ve özgürlüğün çılgınca kutlaması olan bu film, tutkuların ve hayatın iç içe geçtiği bu dönemi unutulmaz kılan bir eser olarak karşımızda duruyor.
